ANDAÇ YERLE GÖK – ŞİİR
Acargil Matbaası-İzmir- 1979
Merhaba
gökyüzü masmaviyken
biraz hüzün, biraz yeşil, biraz ak
keskin gözleriyle, kamçılarken
ufukları rüzgar
ey koca meydanlara sığmayan
denizin fırtınasıyla yıkanmış yürek
ve özgürlük aşkını
yudumladıkça çelikleşen klişeler
ve özgürlük aşkını
emperyalist siyasanın göğsüne
saplayan iki damla kan
merhaba
merhaba diyorum
en kutsal eylemin
yığınlarıyla bulut katarını aşarak
güneş vurgusunu
ta köşelerden bir mızrak
sedef pırıltılarıyla gökleri delen
ilk kurşun
ve merhaba diyorum
inleterek bu koca yurdu
ölüsüyle, canlısıyla
yeni başlayacak
kavga
merhaba
……………………………………………
Tanıyın onu
bir Gökçe köy
bir gecekondu
bir verimli kovan
bacalı
bacasız bir fabrika
ve içinde yorgun emekçiler
yan yana üretmekte bir dünya
petek petek dolgun
bir alın teri
bir nakış işlenmiş
bal ambalajlı
jelatin kağıtlı
pazarlara
büyük şehir
büyük araba
yol dümdüz ve geniş
ve bir cennet tamamlanıyor
yarım kalan bir başka
villa
emekçi kitlesi
bilmez balı
onların görevi sadece üretmek
böyle demiş
yer ve gök tanrı
dolaşın biraz daha hızlı
dibinde çimenlerin
ve suyun boy verdiği kara çam tepesi
işte geliyor
balınızı toplamağa
elek maskelidir
tanıyın onu
ey bu toprağı tepesinde
bir bulut
denizi gözlerinde yaş
kanatlarıyla bir melek
gibi çırpınan
binbir ağacın özünü
peteklere işleyen emekçiler…
o dağların kara gelinciği
ağaçlar,
o beyaz,mavi yeşil ve kara
güneşin yüzü
denizin derinliği
dağların gölgesi
sizin
sizindir petek, bal
ve binlerce kovan
işte geliyor
büyük şehir
büyük araba
yol dümdüz ve geniş
ve bir cennet
tamamlanıyor
sırtınızdan
yarım kalan bir başka
villa
işte geliyor
balınızı toplamağa
elek maskelidir
tanıyın onu
Gökçe köy, gecekondu
bacalı bacasız fabrika
bir alın teri
bir nakış işlenmiş
petek petek dolgun
bir dünya ve içinde
yorgun emekçiler..
elek maskelidir
tanıyın onu
Marmaris Gökçeler köyü-1976